80'li yillarin fenomen akislarindan biriydi kadinlar günü. Ilkokuldan gelir, cantayi firlatip evde kadinlar gününden kalma kazintilara saldirirdik.
Kisir, kiymali borek, salata, o bu su cesitleri. Bunun elbette erkekler tarafindan oryante edilmesi kacinilmaz oldu. Sadece bir miktar zaman aldi, 20 yil gibi.
Pazartesi aksamlari toplaniyoruz, yaz nedeniyle ara olmustu ama kisin pazartesi aksamlari haftabasi sendromu icin de ilac niteligindeki "erkekler günü" zamani.
Kekler, pastalar, börekler, demleme çaylar. Bazen raki cevresinde bir dogaclama meze sofrasi, sipsak, babacan sarkuteri destegiyle. Futbol, sinema, dedikodu, hayat, politika ve tabi kadinlar/erkekler.
Yilda 8 Mart bir tane, pazartesi 52 tane,
breh breh breh!
Barselona Barselona
Medeniyet
bir medeniyet lafidir gidiyor. herkes kendine göre medeniyet tarif ediyor. efendim medeniyet o degil de budur su degil de budur. medeni olmak budur. nedir bu medeniyet? bakin sunu soyleyebilirim, vergisini istediklerinde fellik fellik kacilan bu jeeplerinizde giderken kaldirimdakileri boydan asagi islatmak degildir mesela medeniyet. ona eminim. simdi herkes kendi olcu birimleri, damdan duser ahlak anlayislari, fasit dairelerinin otesinde degisen, bozaran algilari ile medeniyet olcusu vermeye devam edebilir. belden asagi verdi dalgayi, serefsiz.
Waltz with Bashir
Korkaklar, yalancilar, kendi yalanlarina
inananlar gerceklerle yüzlesemezler.
Yüzlesme bir vicdan meselesidir.
Yönetmen Ari Folman bir arkadaşıyla gördüğü bir kabusu paylaştığında, kabusun Lübnan Savaşı'nda yaşadıklarıyla alakası olduğuna karar verirler. 26 tane vahşi köpek rüyasında onu kovalıyordur. Ari, bu konuşmanın sonucunda orada yaşadıklarını hatırlamadığının farkına varır. Bunun üzerine, dünyanın dört bir yanındaki dostlarını ve asker arkadaşlarını arayarak yaşananlar hakkında onlarla konuşur. Ve konuştukça o dönem ve kendisi ile ilgili gerçekler Ari'nin hafızasında oluşturduğu gerçeküstü resimlerle ortaya çıkar. (alinti)
a scanner darkly, renessaince, persepolis ve sonunda waltz with bashir.
son dönem bombalari. ama bashir gercekten bomba, lubnan'a düsen.
digerlerini sirtina alir, cepheye tasir.
animasyon, israil-lubnan iliskileri, sabra ve satilla katliamlari ilginizi cekiyorsa.
Giristeki kopekler ve Ronny Dayag'in denizden kurtulma cabasi film bittikten sonra donup tekrar izledigim bolumler oldu.
Almanca seslendirme, Türkce altyazi ile izledim, guzel kombin oldu.
***
Vanminitle ayar verdigimiz ulkenin vatandaslarindan hala farkimiz ve gerideligimizi de suratiniza carpacaktir. Bizim buralarin bu denli ozelestiriye, irdelemeye, sorgulatmaya acik yapimlari yok, olamayacak da bu kafa ile devam edildikce. Cunku oyle bir kalibre yok bizde, oldurmaya calisanlarin da kafasina iki tane patlatiyorlar...
inananlar gerceklerle yüzlesemezler.
Yüzlesme bir vicdan meselesidir.
Yönetmen Ari Folman bir arkadaşıyla gördüğü bir kabusu paylaştığında, kabusun Lübnan Savaşı'nda yaşadıklarıyla alakası olduğuna karar verirler. 26 tane vahşi köpek rüyasında onu kovalıyordur. Ari, bu konuşmanın sonucunda orada yaşadıklarını hatırlamadığının farkına varır. Bunun üzerine, dünyanın dört bir yanındaki dostlarını ve asker arkadaşlarını arayarak yaşananlar hakkında onlarla konuşur. Ve konuştukça o dönem ve kendisi ile ilgili gerçekler Ari'nin hafızasında oluşturduğu gerçeküstü resimlerle ortaya çıkar. (alinti)
a scanner darkly, renessaince, persepolis ve sonunda waltz with bashir.
son dönem bombalari. ama bashir gercekten bomba, lubnan'a düsen.
digerlerini sirtina alir, cepheye tasir.
animasyon, israil-lubnan iliskileri, sabra ve satilla katliamlari ilginizi cekiyorsa.
Giristeki kopekler ve Ronny Dayag'in denizden kurtulma cabasi film bittikten sonra donup tekrar izledigim bolumler oldu.
Almanca seslendirme, Türkce altyazi ile izledim, guzel kombin oldu.
***
Vanminitle ayar verdigimiz ulkenin vatandaslarindan hala farkimiz ve gerideligimizi de suratiniza carpacaktir. Bizim buralarin bu denli ozelestiriye, irdelemeye, sorgulatmaya acik yapimlari yok, olamayacak da bu kafa ile devam edildikce. Cunku oyle bir kalibre yok bizde, oldurmaya calisanlarin da kafasina iki tane patlatiyorlar...
August
Çok boş bir film olmasına karşın; elemanın yaşadığı eve,
bindiği arabaya ve yaşam tarzına imrendiğim için çevirip
çevirip izlediğim şey'dir. Bir webdesign şirketinin tarzına
düşkün flinta patronu olması da cabası. Kirli t-shirtünü
ofisinde çıkartıp,temizini yine ofisindeki t-shirt çekmecesinden
giydikten sonra rutin işlere devam etmesi de ayrı bir bohem.
Hayat sana güzel Tom.
içsel #3
Küçükken, gazete ve dergilerdeki yazıları okumayıp sadece fotoğraflarına bakarak sayfalarını çeviriyordum. Geçenlerde aldığım mimarlık dergisine de aynı muameleyi yaptığımı gördüm.
Hani yanlış mı yaptım bilmiyorum? Netice de görsellik üzerine. Görmem gerekeni görüp geçmişim. Çok kaygısızım şu sıralar. İyi değil !
Hani yanlış mı yaptım bilmiyorum? Netice de görsellik üzerine. Görmem gerekeni görüp geçmişim. Çok kaygısızım şu sıralar. İyi değil !
içsel #2
hangi kanalı açsam; pavyon kaçkını insanların birbirlerine çemkirdikleri programlar...
biz de bu numaraları hala yemek-teyiz!
biz de bu numaraları hala yemek-teyiz!
indir lan o elini bürokrasisi
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)